Neşeme sahip çıkamıyorum

Hayatı boyunca neşeli bir olarak anılan biri için bu başlık oldukça garip, neşe mutluluk ya da mutsuzluktan bağımsız birşey gibi gelir hep bana.

Mutsuzken neşeli olunabilir mi bilmiyorum gerçekten, yani o şarkıda da dediği gibi “mutsuzum ama keyfim yerinde” bu sıralar keyfim de pek yerinde değil. Ben çok ilkeleri olan bir insandan daha esnek bir insana dönüştüm bu pandemi sürecinde. O kadar dönüştüm ki, üzerimdeki tüm simler döküldü geriye sadece stabil biri kaldı. Geçenlerde bir arkadaşım bunun büyümekle ilgili olabileceğini söyledi. Yavaş yavaş 30 yaşıma yaklaşırken, neşem galiba ilk işyerimin kolidorlarında falan kaldı. Çünkü neşem o civarlar beni terk etmeye niyetliydi. Duyduğum en ufak umut ya da neyse adı, bana acı olarak dönüyor.

Yani topladığın her güzel kırıntı, çünkü biz maalesef 2022 yılında ancak kırıntı toplayabiliyoruz. ” Yalnız o kırıntıları toplaman seni ay sonuna ulaştırmaz” zihniyetiyle yok oluyor. Ayın sonuna ulaşmaksa amaç ki o da bir anlama gelmiyor. Neşe konusuna dönersek, yoğun bir baskı altındayız toplumca öyle ki, sütyen giymediğimiz için bile suçlanabiliriz. Çünkü neden olmasın. Böyle bir baskı altındayken aman ben o zihniyetten uzak durayım diyerek insan kendini koruyamıyor. O zihniyet ya da adı her neyse, saldırgan bir canavar gibi kudurmuş durumda.

Böyle karmakarışık bir yazı yazdım pişman değilim. Herşey üstüste birikince böyle karmaşık ama boğucu birşey çıkıyor.

Neşeme sahip çıkamıyorum” üzerine bir yorum

Yorum bırakın